Halkla İlişkiler ve Reklamcılık


Reklamcılık

Bugünkü anlamıyla, yani bir ürün hakkında bilginin kamusal ortamda sergilenmesi şeklindeki reklam Mısır’da doğmuştur. Kaçak köleyi bulana ödül vaat eden papirüs ilanları, köle fiyatlarını gösteren ilanlar, Ortaçağ-Eski Roma, Yunan, İbranilerde gladyatör yarışları, toplumsal meseleleri bildiren tellallar reklama dair ilk örnekleri teşkil ederler. Esnaf locaları kalite standartları belirleyince markalaşma başlamıştır.

Bilinen ilk reklam mecrası açık havadır. Bu ilanlar, 1480 yılında, kilise kapılarında yer almıştır. İlk gazete ilanı Parliament gazetesinde 1625 yılında yayınlanmıştır. İlan şöyledir: “12 atımı kaybettim. Bulanlara ödül vereceğim…!”

1650’lerde İngiliz gazeteleri çay, çikolata, kahve ilanlarıyla dolup taşar. 1710’a gelindiğinde reklamcılığın öncülerinden Joseph Addison: “Reklam yazarlığı denen büyük sanat, okuyucuyu avlamak için keşfedilmiş en uygun metottur.  Bu sanat olmasaydı birçok güzel şey görünmez, kaybolurdu.” der. İşte 1710’larda yayınlanan bir diş macunu reklam metni: 

“Dişleri temizleyen bu eşsiz toz, İngiltere’de asiller ve kibarlar arasında büyük memnuniyet uyandıracaktır.”

Bugünkü Amerikan Doları’nın üstünde resmi bulunan Benjamin Franklin reklamcılığın atası sayılır. Üstteki ikonlanmış resim ise günümüzde de küresel anlamda popüler olan bir içeceğin ilk ses getiren reklamlarından biridir.


Halkla İlişkiler


Halkla İlişkiler kavramının ortaya çıkış yeri Fransa olarak kabul edilir; ancak mesleki anlamda rağbet görerek geliştiği yerin, yeni dünyayı şekillendirme konusunda bir hayli etkisi olan Amerika Birleşik Devletleri olması da şaşırtıcı değildir. 

Halkla İlişkiler, dört ana modele dayanır: Basın ajansı modelikamuyu bilgilendirme modeliiki yönlü asimetrik modeliki yönlü simetrik model.

İnternetin gelişmesiyle birlikte geri bildirim imkanı arttığından, iki yönlü simetrik model günümüzde en çok uygulanan model olagelmiştir.

Halkla ilişkiler, pazarlamanın dört karmasından biri olan tanıtım ayağından oldukça bağımsız olarak duyurma, kurumsal iletişim, basın sözcülüğü, lobicilik, örgüt iletişimi vb. kavramlarla hayat bulmuştur.