NİĞDE ÖMER HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

KAMU YÖNETİMİ DOKTORA PROGRAMI

İnsanın toplumsal yaşayışına odaklanan sosyal bilimler alanı, 1970-1990 dönemi arasında büyük bir değişim geçirmiştir, zira söz konusu dönemde siyasal, ekonomik ve kültürel olgularda farklılaşmalar yaşanmıştır. Bahsedilen değişim devletlerin daha önceleri üstlenmeyi vaat ettikleri görevlerin büyük bir kısmından vazgeçilmesine, ancak bunların yerine daha farklı görevlerin üstlenmesine sahne olmuştur. Bu gerçekliğe paralel olarak, devlet ile vatandaş arasındaki ilişkiler değişim geçirmiş, bu ikisi arasına şirketler veya diğer türden tüzel kişilikler girmeye, aktörlük yapmaya başlamıştır. Son 50 yılda gerçekleşen ve etkileri Türkiye’de de hissedilen bu dönüşümler, özellikle kamu yönetimi alanında çalışacak farklı türden idareciler, araştırmacılar ve politika yapımcıları gerektirmektedir.

            1986’da gerçekleşen Çernobil felaketinden bu yana sınır-aşan-sorunların yaşandığı bir dünyada ister yerelde, isterse merkezî idare kademelerinde çalışsın, her türden kamu yöneticisinin, yönetim politikası geliştiricisinin ve akademisyenin çevre sorunlarının, bunların sebeplerinin ve sorunların nasıl kökten çözülebileceğinin bilgisine sahip olması gerekmektedir, zira herhangi bir krizin etkisi devletlerin fiziksel sınırlarını artık daha kolay aşar hâle gelmiştir. Çevre olgusuna benzer şekilde, kentler de modern zamanlarda artık yalnızca üretim güçlerinin örgütlenmesi işleviyle tanımlanmamaktadır, vatandaşların kimliklerini, birbirleriyle ilişkilerini, yaşamlarının tümünü etkileyen bir konuma gelmiştir. Bu sebeple de kentler, idarenin nazarında, birden fazla katmanda anlam teşkil etmektedir. Kadınlar ve yoksullar gibi, toplumsal yaşamda pek çok olumsuzlukla karşılaşmak zorunda kalan gruplara (dezavantajlı gruplar) idarenin özel bir önem göstermesi, bu bağlamdaki sorunlara karşı kapsamlı şekilde zihinsel çaba sarf ederek strateji geliştirmesi gerekmektedir.

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Kamu Yönetimi Doktora Programı'ndan yetişecek her bireyin yukarıda sayılıp dökülen alanlara yönelik derin bilgi edinmesi, gerektiği durumlarda buralardaki sorunları analiz ederek çözüm getirmesi, bunu yaparken de idare ile vatandaş arasındaki ilişkileri hukuka uygun şekilde düzenleyebilmesi/kurgulayabilmesi için, "devlet" ve "vatandaş" kavramlarını odaktan kaçırmadan siyasal ve sosyolojik analiz gerçekleştirebilmesi gerekmektedir. Bu gerekliliğin ışığında, söz konusu programda eğitim alacak bireylerin diğer ülke düşünürlerinden ilham alması ve aynı zamanda Türkiye'nin özgün durumunu, analiz nesnesi hâline getirdiği toplumun gerçekliğini gözeterek hareket etmesi amaçlanmakta, siyaset ve sosyoloji alanındaki derslere bu “genel ile özel”, “küresel ile yerel” düzeyler arasında geçişi gözeterek yer verilmektedir. Başlangıçta yalnızca hukuk, kentleşme, çevre, yönetim, siyaset ve sosyoloji alanlarında verilecek 17 adet doktora dersi, tam olarak zamanın ruhuna uygun biçimde tasarlanmış, ancak toplumsal olgularda gerçekleşecek dönüşümlere ve bu dönüşümlerin gerektirdiği bilgilere göre gerek yeni ders başlıkları gerekse ders programlarının tekrar tekrar güncellenmesiyle dinamizmini kaybetmeden kamu yönetimi alanına yetkin araştırmacılar, politika yapımcıları ve danışmanlar sağlayacaktır.