Üniversitemiz Senatosundan ABD'nin Kudüs Kararına Kınama


NİĞDE ÖMER HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ SENATOSU

ABD VE İSRAİL TARAFINDAN KUDÜS’ÜN STATÜSÜNÜN DEĞİŞTİRİLME TEŞEBBÜSÜNÜ KINAMA BİLDİRİSİ


Bir barış ve medeniyet şehri olan Kudüs, üç semavi dinin ortak kutsal mekânıdır. Müslümanların ilk kıblesi ve İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in Mirac’a yükseldiği yer olan Kudüs, Müslümanlar tarafından Hz. Ömer’in halifeliği döneminde fethedilmiştir. Müslümanlar Kudüs’te din, dil ve ırk ayrımı yapmadan herkese din ve ibadet özgürlüğü sağlamıştır. Fetihten sonra, kısa bir süre Haçlıların idaresinde kalan Kudüs, çeşitli İslam Devletlerinin hâkimiyeti altında kalmış ve 1516’da Osmanlılar tarafından fethedilmiştir. Osmanlılar, 1516’dan 1917’ye kadar Kudüs’te Müslüman, Hristiyan ve Musevi ayrımı yapmadan herkese inandığı şekilde yaşama fırsatı tanımış; Müslümanlar Mescid-i Aksa’da, Hıristiyanlar Kutsal Mezar Kilisesi’nde ve Museviler de Ağlama Duvarı’nda ibadetlerini sürdürmüşlerdir.

Birinci Dünya Savaşı sonrasında İngilizlerin işgaline uğrayan Kudüs’ün, 1948’de İsrail’in kurulmasıyla statüsünde değişiklikler yapılmak istenmiş ve İsrail 1967’de Kudüs’ün tamamını işgal etmiştir. Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararıyla İsrail’in 1967 öncesi sınırlarına çekilmesi kabul edildiği halde uygulanmamış ve İsrail 1980’de Kudüs’ü tek taraflı olarak başkent ilan etmiştir. Ancak hiçbir Birleşmiş Milletler üyesi bu emrivakiyi kabul etmemiştir. Günümüze kadar Kudüs’te Müslüman, Hristiyan ve Museviler birlikte yaşamış ve ibadetlerini serbestçe yapmışlardır. Her üç din mensupları da Kudüs’ün bu durumunu korumaya çalışmışlardır.

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) tek taraflı, uluslararası hukuka aykırı ve keyfi olarak Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmeye kalkışması, uluslararası toplumun arzuladığı barış ortamını bozacak bir karar olup, Birleşmiş Millletler Güvenlik Konseyi kararlarının hiçe sayılması ve tanınmaması anlamına gelmektedir. ABD’yi aldığı bu karardan derhal geri dönmeye çağrıyoruz.

Üniversite Senatosu olarak Kudüs üzerinde zorlamalarla alınmaya çalışılan kararları tanımadığımızı, İsrail’in BM tarafından kabul edilen sınırlarına geri çekilmesini, Ortadoğu’da gerilimi ve tansiyonu artıracak bu tür girişimlerden kaçınılmasını, Kudüs’ün Barış ve Medeniyet Şehri statüsünün devam etmesini ve her üç semavi dinin ortak kutsal mekânı olarak varlığını sürdürmesinin kabul edilmesini ilan ediyoruz.

Kamuoyuna Saygıyla duyurulur.






Son Güncelleme Tarihi : 16.12.2017