Kadın ve erkek cinsiyetinin farklı fiziksel özelliklere sahip olması onları belirli davranış kalıplarına sokmaya gerekçe olabilir mi? Öğrencilerimiz bu soru temelinde bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirdi.

 

Kadın ve erkeğin eşit olmadığı düşünülse de erkeğin yaptığı çoğu işi kadın da yapıyor, daha iyisini bile yapabiliyor. Kısıtlanmadığında, hatta kısıtlanmasına rağmen kadınlar,  araba tamir edebiliyor, otobüs-ambulans şoförlüğü, uçak-gemi kaptanlığı yapıyor. Kadın, erkeğe atfedilen birçok mesleklerde çok başarılı olduğunu kanıtladı.

 

İletişim Fakültesi, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü öğrencilerinden Fatma Nur Baygül ve Medine Gökçe Bulut, Sosyal Sorumluluk Dersi kapsamında çağdaş dünyada birçok hakkı kazanmış olan ancak kamusal alanda, toplumsal bilinçaltına kazınmış belirli rol kalıpları üzerinden değerlendirilerek eşit muamele görmeyen, hakkı yenen kadının durumunu ortaya koymak ve bu konuda bilinçlendirici mesajlar vermek için bir proje düzenledi.

 

Öğrencilerimiz, kadınlara nasıl giyinecekleri, nasıl davranacakları, onlar için nelerin normal veya normal dışı sayılacağı, kendilerinden neler beklendiği ve nelerden sorumlu tutulacakları gibi pek çok konuda telkinde bulunarak, katılımcı kadın ve erkekleri yönlendirerek ve eleştirerek biyolojik cinsiyetin üzerine toplumsal cinsiyeti inşa etmenin artık tarihi geçmiş bir karanlık dönem kabulü olduğunu anlattılar. Elbette erkeklere karşı da kullanılan kalıpları eleştirerek, kadın ve erkek eşitsizliğini ele alıp iyileştirmek adına bir adım attılar.

 

Konuyla ilgili olarak hem erkeklerle hem de kadınlarla röportaj yapıp, geribildirim aldılar. Anketle durum analizi yaptılar. Anket sonuçlarına da dayanarak sosyal mecralarda kadınların ve erkeklerin, kendi ağızlarından, muzdarip oldukları durumları ortaya koymalarına vesile oldular.

 

Cinsiyet ayrımcılığı, kaynaklara ve fırsatlara ulaşmada eşitsizlik, şiddet, temel hizmetlerden yararlanmada yetersizlik, çalışma yaşamı ve siyasette kadının sınırlı olarak yer alması, aile içindeki ilişkiler, roller ve sorumlulukların eşit bir şekilde dağıtılması, çocuklara cinsiyet eşitliği değerlerinin öğretilmesi, aile içindeki iletişim ve karar alma süreçlerinde kadınların da söz sahibi olması, ebeveynlerin ve diğer aile üyelerinin cinsiyet eşitliği konusunda model olmaları, çocukların bu değerleri benimsemelerine yardımcı olacağı gibi konularda hazırladıkları içerikleri sosyal medyada geniş kitlelerle paylaşan öğrencilerimiz, toplumsal cinsiyet eşitsizliği konusunda bilinçlenmeye, toplumun algısını ve davranış kalıplarını iyileştirmeye yönelik bir katkı sağladılar